SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

CİHAD BAHSİ

<< 2596 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا هَنَّادٌ عَنْ ابْنِ الْمُبَارَكِ عَنْ عِكْرِمَةَ بْنِ عَمَّارٍ عَنْ إِيَاسِ بْنِ سَلَمَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ غَزَوْنَا مَعَ أَبِي بَكْرٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ زَمَنَ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَكَانَ شِعَارُنَا أَمِتْ أَمِتْ

 

İyas b. Seleme'nin babası (Seleme)'den; demiştir ki;

 

"Biz Nebi (s.a.v.) zamanında, Ebu Bekr (r.a.)'le birlikte savaş'a çıktık, parolamız, "Öldür, öldür" idi.

 

 

İzah:

Dârimi, siyer; Ahmed b. Hanbel V, 46.

 

Hz. Ebu Bekr*in "öldür öldür" kelimelerini parola olarak kullandığı savaşın, Seleme b. el-Ekvâ ile birlikte Necid üzerine düzenlediği seriyye olması gerekir. Bazılarına göre bu savaşta kullanı­lan "öldür Öldür" kelimesinin muhatabı Allah'dır. Çünkü her ne kadar darbeyi vuran kul ise de o darbeyi yiyen kimseyi öldüren Allah'dır. Allah onun ölmesine izin vermemişse, indirilen darbe onun ölmesini sağlayamaz. Bu görüşe göre sözü geçen parolanın tamamı "Ey yardım edici olan Allah, düşmanı öldür" şeklindedir. Fakat cümlenin başında bulunan "Yâ nasır!" kelimesiyle sonundaki "el-adüvve" kelimesi hafzedilmiş ve cümleye kuvvet kazandırmak için "emit" kelimesi tekrar edilmiştir. Bazılarına göre de bu cümlenin muhatabı tüm müslüman gazi­lerdir ve cümlenin aslı "Ey Allah'ın yardımına mazhar ol­muş asker, öldür" şeklindedir. Fakat "Ya mansur!" kelimesi hazfedilmiş ve cümleye kuvvet kazandırmak için kelime tekrar edilmiştir. Hadiste "emit" kelimesinin iki defa tekrarlanmış olması, parolanın böyle "emit" kelime­sinin üstüste iki defa tekrarlanmasından meydana geldiğini ifade etmek için değil de bu kelimenin bir parola olarak tüm askerlerin dilinde dolandı­ğını ifade etmek için böyle üstüste iki defa zikredilmiş olabileceği de düşünülebilir.

 

Hattâbî'nin de açıkladığı gibi ashab-ı kiram savaşta geceleri karşılaş­tıkları kimselerin kendilerinden olup olmadığını anlamak için aralarında "emit emit" kelimelerini parola olarak seçerlerken aynı zamanda bu keli­melerin kendileri için uğur getireceğine de inanmışlar. Bütün düşmanları­nın öldürüleceğine ve kendilerinin zafere ulaşacağına dair olan temennile­rini bu kelimelerle ifade etmişlerdir.