NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
هَنَّادٌ
عَنْ ابْنِ
الْمُبَارَكِ
عَنْ
عِكْرِمَةَ
بْنِ
عَمَّارٍ
عَنْ إِيَاسِ
بْنِ
سَلَمَةَ
عَنْ أَبِيهِ
قَالَ
غَزَوْنَا
مَعَ أَبِي
بَكْرٍ
رَضِيَ اللَّهُ
عَنْهُ
زَمَنَ
النَّبِيِّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَكَانَ
شِعَارُنَا
أَمِتْ
أَمِتْ
İyas b. Seleme'nin
babası (Seleme)'den; demiştir ki;
"Biz Nebi (s.a.v.)
zamanında, Ebu Bekr (r.a.)'le birlikte savaş'a çıktık, parolamız, "Öldür,
öldür" idi.
İzah:
Dârimi, siyer; Ahmed b.
Hanbel V, 46.
Hz. Ebu Bekr*in
"öldür öldür" kelimelerini parola olarak kullandığı savaşın, Seleme
b. el-Ekvâ ile birlikte Necid üzerine düzenlediği seriyye olması gerekir.
Bazılarına göre bu savaşta kullanılan "öldür Öldür" kelimesinin
muhatabı Allah'dır. Çünkü her ne kadar darbeyi vuran kul ise de o darbeyi yiyen
kimseyi öldüren Allah'dır. Allah onun ölmesine izin vermemişse, indirilen darbe
onun ölmesini sağlayamaz. Bu görüşe göre sözü geçen parolanın tamamı "Ey
yardım edici olan Allah, düşmanı öldür" şeklindedir. Fakat cümlenin
başında bulunan "Yâ nasır!" kelimesiyle sonundaki
"el-adüvve" kelimesi hafzedilmiş ve cümleye kuvvet kazandırmak için
"emit" kelimesi tekrar edilmiştir. Bazılarına göre de bu cümlenin
muhatabı tüm müslüman gazilerdir ve cümlenin aslı "Ey Allah'ın yardımına
mazhar olmuş asker, öldür" şeklindedir. Fakat "Ya mansur!"
kelimesi hazfedilmiş ve cümleye kuvvet kazandırmak için kelime tekrar
edilmiştir. Hadiste "emit" kelimesinin iki defa tekrarlanmış olması,
parolanın böyle "emit" kelimesinin üstüste iki defa
tekrarlanmasından meydana geldiğini ifade etmek için değil de bu kelimenin bir
parola olarak tüm askerlerin dilinde dolandığını ifade etmek için böyle
üstüste iki defa zikredilmiş olabileceği de düşünülebilir.
Hattâbî'nin de
açıkladığı gibi ashab-ı kiram savaşta geceleri karşılaştıkları kimselerin
kendilerinden olup olmadığını anlamak için aralarında "emit emit"
kelimelerini parola olarak seçerlerken aynı zamanda bu kelimelerin kendileri
için uğur getireceğine de inanmışlar. Bütün düşmanlarının öldürüleceğine ve
kendilerinin zafere ulaşacağına dair olan temennilerini bu kelimelerle ifade
etmişlerdir.